Saçlarımız dış görünüşümüzü tanımlarken çok etkin bir rol oynarlar.
Günlük yaşantımızda enerji ve moral durumu ruhsal yapımızın o anki durumunu gösterir.
Yaşam sevinci ve iş yapabilme yeteneği olarak ta değerlendirebileceğimiz bu ruhsal ölçü çok önemlidir. Bunun üst düzeyde olması çok mutluluk vericidir.
Nasıl bu seviyeyi yükseltiriz ? Tabii ki öncelikle vücut sağlığımız yerinde olmalı. Sağlık en büyük zenginliktir. Ruh sağlığı veya moralin iyi olması vücut sağlığı kadar önemlidir.
Vücudumuzdaki organlar nasıl hastalandığında tüm neşemiz kaçarsa saç dökülmesi bizi ruhen etkilemeye başladığında da aynı şeyler olur. Herkes için söyleyemeyiz ama saçsızlık özellikle erkeklerde yaşamı çok fazla etkiler. İlk zamanlarda durumu inkar etme dönemi yaşanır. Derinin görünmemesi için saçların taranması değiştirilir. Aynaya bakıldığında saçsızlık görülmemeye çalışılır. Ama bir gün gelir ki saçsızlık inkar edilemez hale gelir. Kabullenme başlamıştır. Bu üzüntüye yol açar ve kişi bir müddet aynalardan uzak durur. Daha sonra çare aramaya başlar araştırır araştırır ama sonuçta pek çok bilgi sonucu bilgi kirliliği olur. Kafasına türlü türlü şeyler sürer, pek çok ilaç içer sonuçta dökülen saçların çıkmayacağını kabul eder. Bu aşamada ya saç şekli değişecek ve kafayı kazıtmak gibi yollar denenecek ya da giden saçların yerine peruk ya da saç ekimi yapılacaktır.
Aslında ruhsal olarak rahat edilmesi biraz da konuya bakış açısına bağlıdır. Saçsızlık kötü bir durum değildir. Saçları uygun bir şekilde tıraş ederek kullanırsanız ruhsal olarak ta rahatlarsınız.
Yaşamdan mutlu olmanın yolu hedeflerimizi küçültmek olumsuz olan şeyleri kabullenmek ve uyum sağlamaktır.